gün geçmiyor ki bi abukluk daha olmasın. evet şimdi çocukluğuma iniyoruz ama sadece benim değil arkadaşımın da :D
Geçen yine stalkliyorum bi de kime denk geleyim orta okuldan arkadasim evet bu kızla bu ara çok samimiydik sonra fena kavga ettik falan ama samimi olduğumuz siralarda millete sariyorduk milletle dalga gecen millete sataşan kızlar ilur ya malesef onlardandık neyse bu arkadas bi gun abudik gubudik bi mont mu desem ceket mi desem boyle banu alkan tarzi bi şey giyip okula geldi. Bunda bi hava var oksijen tüpü bunun yanında solda sıfır. tabi ben her ne kadar yakın arkadaşım da olsa kahkahayi patlattim sinirlendi falan triplere girdi . ben o sinirlendi diye daha cok sinirlendim sonra aldim bunun ceketini ciktim koridora bakınnn x 'in ceketi nasıl harika dimi falan diye dolanmaya başladım bu koridorda koşuyo peşimden sonra bi ara durdurdu beni çekti ceketi elimden götürdü sınıfa sıranın altına sıkıştırıdı. Daha da giymedi. Velhasılkelam bu arkadaş moda tasarım bitirmiş
25 Haziran 2016 Cumartesi
12 Haziran 2016 Pazar
Uzun Aradan Sonra
içimde biriktirdiklerimi kusmaya geldim. Başka türlü rahatlayamayacağım. depresik şeyler okumak istemiyorsan baştan uyarayayım. Bu arada evet ülkede daha önemli konular var bencede.
kendimi tedavülden kalkmış para birimi gibi hissediyorum. utanmasam beni kimse anlamiyo diyip odamin kapisini carpicam. Kendimi aciklamaktanda yoruldum. onu bunu gectimde ailemin beni ahmak olarak bulmasi beni en cok üzen şey. sırf bu yüzden bile anne olmaktan korkabilirim bu duygu öyle incitici ki tarifsiz ya gercekten. kendimi onemsemedigim durumlarda ailemi mutlu etmek icin yaptığım şeyler oluyordu onlarida yapmak gelmiyo içimden bana eskisi kadar deger vermemelerini aklim almıyor her bakışlarında sanki hayatini bok ettin bunca emegimiz boşa gitti der gibiler. Aslinda çok iyi insanlar ama az önce sinirim bozulduğu için abartı icgudum devreye girdi ve sadece kötü anları hatırlıyorum hepsi bu.
kendimi tedavülden kalkmış para birimi gibi hissediyorum. utanmasam beni kimse anlamiyo diyip odamin kapisini carpicam. Kendimi aciklamaktanda yoruldum. onu bunu gectimde ailemin beni ahmak olarak bulmasi beni en cok üzen şey. sırf bu yüzden bile anne olmaktan korkabilirim bu duygu öyle incitici ki tarifsiz ya gercekten. kendimi onemsemedigim durumlarda ailemi mutlu etmek icin yaptığım şeyler oluyordu onlarida yapmak gelmiyo içimden bana eskisi kadar deger vermemelerini aklim almıyor her bakışlarında sanki hayatini bok ettin bunca emegimiz boşa gitti der gibiler. Aslinda çok iyi insanlar ama az önce sinirim bozulduğu için abartı icgudum devreye girdi ve sadece kötü anları hatırlıyorum hepsi bu.
31 Temmuz 2015 Cuma
Saçmamaçsız Mim
Mim gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Madem saçmalamamı istedin memnuniyetle saçmalarım D.S.K. Yalnız dsk yazınca ssk gibi oldu
bkz: şimdiden saçmaladım. Bunlar hep yenibiris.com da takılmaktan oluyo. Sanki eski bir işim varda yeni bir iş bakıyorum eskiyi geçtim halihazırda bir işim olaydı iyiydi. Neyse mime başlıyım ben en iyisi. İşe başlayaydım iyiy- -
Odanda veya evinde olduğunu unuttuğunuz bir nesne bulun. Bu nesne ile bir anınız var mı?
Bir dakika bakmam gerekecek. Hemen bakıyorum. Siz bunu okurken ben çoktan bakmış olacağım. Evet bu gün pek normal değilim. Normalde çok normalmişim gibi. Neyse. Evet buldum ve geldim. Pusulalı anahtarlık. Onu ortaokuldayken bisikletime takıyodum. Aslında adı büyük ihtimal pusulalı anahtarlık değildir ama işte yön gösteriyo kuzey güney doğu batı. Sanki bakkala giderken yönüne bakıyodum.
Aklınıza gelen ilk soğuk espriyi yazın. Eğer gelmiyorsa iki üç kelime saçmalayın.
Espri gelmedi şuan aklıma saçmalama hakkımı kullanıyorum. -Serdar Ortaç şarkıları- üç kelime olduğuna göre diğer soruya geçiyorum.
Yine aklınıza gelen biri yada nesnenin adı ile akrostiş yazın ama yazdığınız akrostiş az yada çok o kişiyle veya nesne ile ilgili olsun.
Tozludur bunu yazan
Az mı bakıştık biz senle ulan
Var mıdır ona bakmayan
Aklımdadır her an
Namı diyar tavan
Seni kim mimlediyse şimdi onun blogunu açıyorsun ve onun bu soruya verdiği cevaptan ilginç bir kelime seçiyorsun ve döngünün devam etmesi için yine ilginç uzun ve saçma bir cümle kuruyorsun. Yalnız kuş gördüm kedi tırmaladı gibi basit ve kısa olmaması önemle rica olunur.
Evde can sıkıntısından televizyonda 888. kanala gelen genç bir kız salyangoz kremi reklamını cezbolarak izlerken telefonunun çalmasıyla irkildikten sonra hemen açarak "alo" demesiyle karşı taraf "merhaba ben 888. kanalda salyangoz kremini tanıtan kişiy- -" diyecekken hemen atılarak evet evet kabul ediyorum der.
Gelelim mimlemeye..
- Umut Hikayem ( yine mavi mavi olnuyor Şeyma :D
- Dans Eden Kraliçe
- Narkoz
Ve sanırım hiç yorum atmadığım -Çidolojik-
bkz: şimdiden saçmaladım. Bunlar hep yenibiris.com da takılmaktan oluyo. Sanki eski bir işim varda yeni bir iş bakıyorum eskiyi geçtim halihazırda bir işim olaydı iyiydi. Neyse mime başlıyım ben en iyisi. İşe başlayaydım iyiy- -
Odanda veya evinde olduğunu unuttuğunuz bir nesne bulun. Bu nesne ile bir anınız var mı?
Bir dakika bakmam gerekecek. Hemen bakıyorum. Siz bunu okurken ben çoktan bakmış olacağım. Evet bu gün pek normal değilim. Normalde çok normalmişim gibi. Neyse. Evet buldum ve geldim. Pusulalı anahtarlık. Onu ortaokuldayken bisikletime takıyodum. Aslında adı büyük ihtimal pusulalı anahtarlık değildir ama işte yön gösteriyo kuzey güney doğu batı. Sanki bakkala giderken yönüne bakıyodum.
Aklınıza gelen ilk soğuk espriyi yazın. Eğer gelmiyorsa iki üç kelime saçmalayın.
Espri gelmedi şuan aklıma saçmalama hakkımı kullanıyorum. -Serdar Ortaç şarkıları- üç kelime olduğuna göre diğer soruya geçiyorum.
Yine aklınıza gelen biri yada nesnenin adı ile akrostiş yazın ama yazdığınız akrostiş az yada çok o kişiyle veya nesne ile ilgili olsun.
Tozludur bunu yazan
Az mı bakıştık biz senle ulan
Var mıdır ona bakmayan
Aklımdadır her an
Namı diyar tavan
Seni kim mimlediyse şimdi onun blogunu açıyorsun ve onun bu soruya verdiği cevaptan ilginç bir kelime seçiyorsun ve döngünün devam etmesi için yine ilginç uzun ve saçma bir cümle kuruyorsun. Yalnız kuş gördüm kedi tırmaladı gibi basit ve kısa olmaması önemle rica olunur.
Evde can sıkıntısından televizyonda 888. kanala gelen genç bir kız salyangoz kremi reklamını cezbolarak izlerken telefonunun çalmasıyla irkildikten sonra hemen açarak "alo" demesiyle karşı taraf "merhaba ben 888. kanalda salyangoz kremini tanıtan kişiy- -" diyecekken hemen atılarak evet evet kabul ediyorum der.
Gelelim mimlemeye..
- Umut Hikayem ( yine mavi mavi olnuyor Şeyma :D
- Dans Eden Kraliçe
- Narkoz
Ve sanırım hiç yorum atmadığım -Çidolojik-
21 Temmuz 2015 Salı
Balkon köşesi yazıları
Yaz akşamının hafif serin rüzgarı düşüncelerimin sayfasını çeviriyo..
Karlı bi günde yazı özlediğimden bahsetmiştim. Sanki bu yaz biterse ve ben hala düşüncelerimi fiilen başlatamazsam önümüzdeku kış boyu mutsuz olacakmışım gibi hissediyorum ve bu beni korkutuyo hani sosyal medya deyimi haline gelmiş "Hayatımın ..... bölümüne geçmek istiyorum" diye işte ben o noktalı kısmı doldurmada tereddütlüyüm. Sahi ben ne istiyorum? Aslında o kadarda belirsiz değil fakat ben buna hazır mıyım değil miyim onu pek bilmiyorum. Bulunduğum bu karmaşık hayattan kaçayım derken daha da karmaşık bi hayata sürüklenmekten korkuyorum. Sonra diyorum ki şuanda olası her probleme açık değil miyim? Peki kendi hayatımın getireceği problemlerden ne kadar kaçabilirim? Bazen de diyorum ki mutlu olduğun anlara neden haksızlık yapıyosun? Sorun şu ki artık benim mutlu olduğum veya mutsuz olduğun nedenler benden dolauı değil. Ben artık benim mutluluk ve mutsuzluklarımı yaşamak istiyorum. Ve işte bu noktada saçmalıyorum çünkü nedeni benden kaynaklı şeyler beni daha mutlu veya mutsuz etmez mi? Yapay duygulardan yeğ midir? Hayattan bu kadar kopmuş olmak beni ürkütüyo..
Karlı bi günde yazı özlediğimden bahsetmiştim. Sanki bu yaz biterse ve ben hala düşüncelerimi fiilen başlatamazsam önümüzdeku kış boyu mutsuz olacakmışım gibi hissediyorum ve bu beni korkutuyo hani sosyal medya deyimi haline gelmiş "Hayatımın ..... bölümüne geçmek istiyorum" diye işte ben o noktalı kısmı doldurmada tereddütlüyüm. Sahi ben ne istiyorum? Aslında o kadarda belirsiz değil fakat ben buna hazır mıyım değil miyim onu pek bilmiyorum. Bulunduğum bu karmaşık hayattan kaçayım derken daha da karmaşık bi hayata sürüklenmekten korkuyorum. Sonra diyorum ki şuanda olası her probleme açık değil miyim? Peki kendi hayatımın getireceği problemlerden ne kadar kaçabilirim? Bazen de diyorum ki mutlu olduğun anlara neden haksızlık yapıyosun? Sorun şu ki artık benim mutlu olduğum veya mutsuz olduğun nedenler benden dolauı değil. Ben artık benim mutluluk ve mutsuzluklarımı yaşamak istiyorum. Ve işte bu noktada saçmalıyorum çünkü nedeni benden kaynaklı şeyler beni daha mutlu veya mutsuz etmez mi? Yapay duygulardan yeğ midir? Hayattan bu kadar kopmuş olmak beni ürkütüyo..
8 Temmuz 2015 Çarşamba
Kendimle kendim arasında kaldım
Çok öfke duyduğu bi dostu için üzülür mü insan? Dost kısmını sorgulamayı bıraktığım bi dönemde neredeyse iki yıldır hiç haber bile almadığım fakat bir zamanlar çok yakın iki arkadaştık biz. Fakat bilmediğim sebeplerden dolayı görüşmeyi kestik. Birkaç kere ulaşmaya çalıştım geri dönüş yapmadı. Tabi o zamanlar bir yandan öfkeliydim bir yandan da üzülüyordum. Sebebinden emin olsaydım ya da tahmin ettiğim şey mi yoksa bambaşka bir şey mi yada tamamen kendi görüşmek istemediğinden mi? Bu sorular uzunca bi süre kafamı kurcaladı. Büyük bi boşluk oluştu hayatımda çünkü ben dostluğa çok önem veren biriyim. Dikkatinizi çekerim arkadaşlığa değil. Bence arkadaşın kelime anlamı işi düştüğünde veya boş zamanını geçirmek için takıldığın kişiler. Neyse konumuza dönelim. Onun hayatını biliyordum gerçi kimse kimsenin hayatını çok iyi bilemez ama onun anlattığı kadarıyla ve kendi gözlemlerimle. İnsanlara kendi zayıf yanlarını belli ettiği için dalga geçmelerini kolaylaştırıyordu. Ergenlik döneminin en belirgin davranışı dalga geçmek olduğu için ve ben de ergenliğimi ağır geçirmiş olduğum için dalga geçen taraftım bende ama onunla değil çünkü biz dostuk ve dostlar birbirine destek olmalıydı. Birkaç yıl sonra kendini ifade edebilen biri oldu ve ondan birkaç yıl sonra biz görüşmez olduk. Böyle anlatınca beni kullanmış gibi bi sonuç çıkıyo ama biz sadece bu tarz olaylarda konuşan değildik ki bunun dışında unutamayacağımız filmlerde izlesem gülüp geçeceğim ve kesinlikle inanmayacağım olaylar yaşadık. Aslında dost acısıyla aşk acısını kıyaslasak dost ağır basar. Ve şimdi onu tekrar yeni tanıştığımız zamanlarda ki haline döndüğünü öğrenmek karmaşık duygulara itti beni. Bir yandan diyorum o dönemleri unutma ne hali varsa görsün bir yandan da diyorum ki kaç günlük dünya
26 Haziran 2015 Cuma
Sıradaki parça işverenlere geliyor "Call me baby"
Tatille birlikte ohh bundan sonra ben ve ben bütün gün yan gelip yatacağım diye düşünürken daha şimdiden evden iş bul sesleri yükselmeye başladı. Yahu bi durun daha okul yeni bitmiş az bi kafamızı dinleyelim. Yookk. Annem bildiğin tüm geleceğini benim maaşıma bağlamış. Öyle ki geçen masaya bi vurdu "eve para getir,bana para getir" diyo kadın. Alttan alttan da gülüyo. Az dizi izle diyorum o kadar. Nasıl etkilendiyse o tip sahnelerden baya yüksek oynadı. Anlayacağın " Bundan 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun" sorusuna janjanlı bi cevap bulmam gerek.
24 Haziran 2015 Çarşamba
Süzgeçte asılı kalan pıtırcık
Alın benden güven duygularımı. Ya da yok yok iyisimi verin de bundan sonrası için herkesi o nun gibi zannetmeyeyim. Hem ona suç atmak yanlış olur. Dozu fazla kaçırmamalıydım. Evet evet kilit nokta dozdaydı. O değilde havadan sudan bile konuşmak istemeyeceğim bi insana karşı nasıl duygu pıtırcıklarını leğende biriktip aşk sandım. Neyse ne işte. Otobüste yer bile vermek istesen kabul etmem. Uff büyük laf ettim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)