25 Aralık 2017 Pazartesi

#gece sorgulari

Aldatilmak illa ki bir cinsel birliktelik veya duygusal bağ ile mi olur? Hayatın yalansa bu da karşındaki kisiyi aldatmaktan sayilmaz mi? Bence sayılır ve ben aldatildim. Hem de öyle böyle degil. Bunu kabullendim. Bunu ben haketmedim falan filan diyemem. Her yaşanan seyin bir amacı var fakat etkilenmedim desem koca bir yalan olur. Birinin sana kendini samimiyetle anlattiginda kim bilir neler salliyo diye dusunmek ne kadar berbat bir duygu! Ya da bazen yine birisi kendini samimiyetle anlattiginda aaa ne kadar karakterli bir insan vs dedikten az bir sure sonra aptal misin kizim biraz tecrubelerinden ders al diye kendini azarlamak... Yine kendimi sorguladigim gecelerden bir gun... Ve o beni aldatan kisiyi hiç abartmiyorum tam kafama gore dersin ya hatta tirnak icinde beyaz atli prensim heh benim icin o oyleydi ve kimse icin boyle dusunmemistim. evet daha once hoslandigim birkac kisiden daha bahsetmistim hatta onlar icinde burada depresif depresif yazilar yazmistim ama onlari ben bir kaliba koymus öyle olduklarına inanmistim. Bunda ise tamamen önyargılı davrandigim ve onun surekli kendini kanitlayici konusmalarla beni inandirmasi ve sonucunda hepsinden de igrenc bir mahluk olduğunu ogrenmem. Bence bunca yalan soylemeye degecek biri degildim. Egonu mu tatmin ettin? Keske bu kadar bos olmasan yazık yani ne diyebilirim ki? Hani söyle bir durum varya guzel kizlar niye cirkin erkeklerle evleniyor veya bunun tam tersi. Nedenini soyliyim mi? Cunku bazen toplum tarafindan cirkin denebilecek birinin kalbi öyle güzel olur ki ona baktiginda sanki kalbiyle konusuyorsundur ve o kisinin cok yakisikli olmadiginin farkindasindir ama bu umrunda değildir. Iste tamda böyle.

16 Kasım 2017 Perşembe

vatsapta bir fotoğraf karesi

Hani canım sıkılır vatsta fotograflara bakarsin ya (umarim sadece ben yapmiyorumdur :d) az once oyle bakiniyordum iste bir ogretmenimin fotografina takildim baktim mutluydu sevindim onun adina samimi bir gulumseme vardi ifadesinde. onu ilk tanıdigim sıralarda esinden ayrilmis, agir bir depresyondaydi. sanirim kafasini dagitmak için yogun bir programi vardi. oradan oraya kosusturuyordu. oysa bir yerde oturuverip soluklansa oracikta aglardi. bagira bagira.. bence aglamistirda fakat sonra gozyaslarini silmis kirmizi ojelerini surup güçlü kimliğine burunmustur.

Sonra 
yani simdilerde o halini gucunu mutlulugundan alan bir kadina birakmis. zamaninda duydugu ofke yasamasi gereken bir tecrube oluvermis onu olgunlastirdigini dusunmus. Aslina bakarsan icten ice sukretmis. o adamdan ayrilmasaydi simdi onu aska surukleyen bu adamla nasıl evlenebilirdi ki?

7 Kasım 2017 Salı

o öyle biri değil yaa ( aslında tamda öyle)

Neden tüm bildiklerim yalan olmak zorunda?kendin olmak cok mu zor? ben yanlışlarimla kendimim. Savunduğum veya ovundugum bir durum yok, sadece olduğum halimden memnunum. biri icin, beni sevsin diye veya etkilemek icin her ne dersen farkli bir kimlige vurunmedim. sadece zaman icinde degistim. kisiliginin degismesi sadece bir degisim midir ? yoksa kisilik degisikligi bir hastalik bir bozukluk mudur? nedense onun hakkinda her gecen gun yeni bir şey ogreniyorum ve benim tanigim kisiyle onun arasinda bir baglanti kuramiyorum. sadece neden beni bu duruma sürükledin? tek merak ettigim bu. hani insan ne kadar cok severse o kadar nefret edermis ya ben suan nefret etme asamasindayim. umarim bir gün umursamama asamasina gelirim.

21 Eylül 2017 Perşembe

Yaz sil yaz sil.. böyle sürüp gidecek anlaşılan. Kelimeler sıraya dizilmek bilmedi. Bu gün yine insanlık için bir önemi olmayan ama beni günlerdir bazı şeyleri sorgulamaya iten bir olayı anlatacağım. Onceli6kle psikolojiden mi girsek bilemedim.. Yok yok bodoslama daha iyi. Siz hiç yanında sacmaladığınız, güvendiğiz, ona ithamlarda bulunanlara panter gibi saldırı pozisyonuna geçtiğiniz hepsini boşver en içten halinizle muhabbete daldiginiz kişi tarafindan aslında onun size içten içe nedenini anlayamadiginiz bir kin beslediğini farkettiniz mi? Bu gerçekten çok ama çok inciten bir sey. bu arkadas gecenlerde bir patlama yaşadı aldı sazini eline tey tey de tey tey başladı tingirdatmaya. Üzüyor be gercekten yakınım dedigin insanin senin açığını aradığını, başarından hoşnut olmadığını, basarisizligina içten içe guldugunu hele hele seni zemin katta görüp kendini terasta hissettigini farketmek üzüyormus. Peki simdi onunla olan iletisimimi ne boyutta tutmam gerekiyor? Artık gitti benden o samimiyet ona karşı. Aklımdan geçen şu ki bir şey mi oldu diye sormayı gerektirmeyecek fakat sohbetimden de keyif almayacak boyuta taşımayı düşünüyorum. Çok tatsız bir yazı oldu ama işte buda böyle.. Tadım tuzum mu kaldı sanki.. neyse zemin kattan selam. keske insanları tanımak icin bir asansöre binip ne kadar tanımak istiyorsak o kadar tanısak saniyeler içinde. Alarm tuşuna bastığında da biri çıkarsa sizi tanimasaniz o kisiyi tuş bozulmasa mesela

27 Nisan 2017 Perşembe

Yeşilin Tonları

Dönüp dolaşıp geldiğim yer.. İşte Burası!
Onu anlatmak istiyorum. Aslında anlatmaya pek cesaretim yok ama kaçtıkca o aklımdan bir kapı bir pencere bulup çıkmıyor. Bu kadar beceriksiz mi derseniz yoo bu ona büyük bir haksızlık olur. Belki de ben kaçıyormuş gibi yapıp önden koşarak onun çıkacağı kapıyı pencereyi bir hışımla kapatmaya çalışıyorumdur. Bilemem. Çünkü şu sıralar mantıklı olduğum söylenemez. Ben ki arkadaşlara ikinci el tecrübeleri ballandıra ballandıra anlatıp arkadaşlarımı mantıklı olmaya davet eden ben.. Tak tak tak tak! yine kapattığım kapılardan birini bulup çıkmak için çalıyor..
Onu anlatamam aslında tanımıyorum. Evet yanlış okumadın tanımıyorum. Tanımak denemez buna. Bu düpedüz ahmaklık. Ahmak tanımını kendim için dolu dolu kullanabilirim. Bence ahmak olmak ateşin sıcak olduğunu bile bile ona yaklaşmak. Sen ısınmak istersin ama o yakar.
Nerede o beylik laflar eden nerede? Başlarda yine konuşuyordu fakat ben onu dinlemedim. Yine en kolay olanı yapıyorum başkasına suç atmak. Deliriyor muyum? İçimdeki insanlar tartışıyor.. Yoo bu delilik değil her insanın içinde en az 2 ses bulunur. Bulunmalı.. Yoksa doğruyu yanlışı kiminle tartışıp bulacaksın? Seni sendeki senlerden başkaları senin kadar bilemez ve önerileri de filtrelere takılıp yüzeysel olmaya mahkumdur.
Nerden geldim bu konulara? Asıl maksadın onu anlatmaktı. Belki başka gün..

15 Şubat 2017 Çarşamba

Lise

bu gün neden bilmiyorum ama lisede ki bi çocuk geldi aklıma onunla herhangi bir anım yok daha doğrusu onun yaptığı yaramazlıkları duyar okuldakilere eğlence çıkardı. Sürekli velisi çağrılan çocuklardandı işte. O geldi bu gün aklıma ve onun artık bu dünyada olmayışı. çok değişik bir şey bu resmen yok hala yaşıyor olsa dahi yolda görme olasılığım bile çok düşük olan bu çocuğun yokluğu beni enteresan derecede etkiledi. Akrabalarımdan da vefat edenler oldu hemde çok sevdiğim kişiler onlarda etkiledi fakat o çok gençti. daha 20li yaşların başı. daha hayata yeni atılacakken tabiki ölümün yaşı yok fakat durup düşündüğüm de acaba diyorum yaşadığında sen şu yaşta öleceksin deselerdi o yaramazlıkları yapar mıydı? annesini öyle üzer miydi? hemen hayır diyorum içimden o zaman içine kapanırdı o hali bir anda giderdi diyorum. kendini sorgulamaya başlardı. kim bilir ne hayalleri vardı zeki ama tembel kesimdendi o da bence çok iyi bir yere gelirdi ve çok mutlu bir hayatı olurdu yaşasaydı bunu demek benim haddim değil ama o denli hayat dolu biriydi. içini tabiki bilemem ancak dışarıya yansıttığı karakter böyleydi. Benim onda hakkım yoktur olaki varsa helal olsun

30 Ocak 2017 Pazartesi

Sevgili blogum sevgi dolu günler diliyorum

sevdiğiniz birinin sizin hakkınızda hoşunuza gStmeyecek şeyler söylediğini duydunuz mu hiç? Tam da az önce ben öyle bir an yaşadım. Hala şoktayım. İçimi buraya dökmek istedim. Yanlış mı anladım acaba diyorum yoo hayırî da ekliyorum peşi sıra. Gerçekten çok üzücü bir şey bu ya. Hani diyemiyosun da ben seni içten samimi bir şekilde seviyordum. Böyle nasıl dersin diyemiyosun.Çünkü desen kalbi kırılır bunu bile düşünüyorsun. Ne demeli ki sevgi beslemeli insan kuytu köşede de olsa yeşertmeli onu. Bakmalı büyütmeli. herkesle bölüşmeli..

5 Ocak 2017 Perşembe

Söylesene ben ne yapacağım?

Kaldığım yerden devam..
Şu sıralar etrafımdakiler için güzel şeyler oluyor. Özellikle yakın arkadaşımdan biri hayalini gerçekleştirdi ve şuan onu yaşıyor. Onun için mutluyum her ne kadar az görüşmemize sebep olsada bencillik etmemem gerek. Diğer arkadaşım ise birkaç ay sonra başka bir şehire gidecek. Bu sebeple az biraz depresyona girme hakkım olduğunu düşünüyorum. O zamana kadar bu duruma alıştırmış olurum umarım kendimi.. O da gidince büyük bi boşluğa düşücekmişim gibi hissediyorum. Bu durumla nasıl başa çıkacağımı hiç bilmiyorum. Bu arada o salak saçma iş ortamından sonunda kurtuldum. resmen çalışmaktan soğudum. Emekli maaşıyla yaşamak gibisi yokmuş arkadaş ya başkasının tribini çekeceğine al kitabını çayını evde otur daha iyi yahu. Tabii ben kız olduğum için bu kadar rahat konuşuyorum erkekler için geçerli değil elbet bu örneğim.Bunu okuyan varsa lütfen kendi düşüncelerini belirtsin. Şuan ciddi ciddi nasıl bir hedef koyacağımı bilmiyorum. Hayal kurmamaya karar verdiğim günden beri hedefte koymuyorum. Bunun sıkıntısını yeni çekmeye başladım. Hayal kurduğunda evet hayal kırıklığına uğrayabilme olasılığın vardı ama şimdi yani anlık yaşamak dediğimiz tabirde de evet o an iyi bir şey olduğun da beklemediğin için sevincin bir kat daha artıyor fakat o sevinç senin hedefin değilse bu sefer o bir kat böylece kendini nötrlüyor. Yani sonuç olarak işte bu denli karışık kafam.